BAŞKAN; BAŞARI İSTİSMARLA DEĞİL, İMANLA SAĞLANIR.

Dünyada başarılı olmak kapitalist sistemin elit ve kodaman uygulayıcıları tarafından, uygulamalı olarak gösterdikleri; ihtiras, istismar, çalmak, çırpmak yolu ile mümkün değildir. Zira başarılı olmanın yegane şartı, kuvvetli bir imana sahip olmaktır. Allah Azze ve Celle, Kur’an-ı Azimuşşanda  bu şartı açıklıyor: “…Eğer iman ediyorsanız en üstün sizsiniz…” ( Âli İmran 139) Evet görüleceği üzere Rabbın (c.c)’lü işaret ettiği, üstünlük, kuvvet, kudret, muvaffakiyet,  riyakarlıkla, belediye başkanı ve yardımcısı olmakla, yönetici yada idareci olmakla değil, sağlam bir imanın gereği takva ile mümkündür.

Ölçüt çok bilmek değil, bilinen ile amel edip, bu doğrultuda yaşamaktır. Zira dünyanın en iyi beynine sahip olsanız, Kur’an-ı Kerim’i gözleriniz kapalı okusanız, Kur’an-ı Kerim’in gösterdiği yol ve hal üzere yaşamasanız, bu bildiklerinizin hiç bir kıymet-i harbiyesi yoktur. Bu sebeple İlim şu dört kişiye fayda sağlamaz.
•ihtirası için kul hakkına girenlere.
•Yetim hakkına tenezzül edip, tamahkarlık olanlara..
•Rızkından tereddüt edenlere.
•Zalime karşı sessiz kalanlara.
Bu sınıf insanların sahip oldukları ilmin, kendilerine faydası olmadığı gibi, ebedi hayatlarında bildiklerinden mesul tutulacaklarından,  cehennemdeki ateşlerinin harlanmasına engel olmayacaktır.
O yüzden muhafazakar ve mütedeyyin bireyler olarak bizler; başarıyı nefislerine köle olmuş, insanlığın yüz karası riyakarlardan, öğrenmeyecek kadar açık idraklıyız Elhamdulillah.
Arif Nihat Asya’nın tabiriyle söyleyeceğim: Biz abdest almayı okuya okuya değil, abdest alanların eline su döke döke öğrendik. O yüzden, başarılı olmanın, güncel, hiçbir devirde geçerliliğini kaybetmeyecek, metodunu sizlerle paylaşacağım.

1-İnançlı ve ihlaslı olmak ki, bunun zıttı ihtiras, istismar ve her türlü melanettir. İnsanı felakete sürükler. Nitekim bugün toplumun büyük bir ekseriyetle, sırtında kanatan deve dikenli olarak tanımladıkları, belediye başkanları, yardımcıları, bürokratlar ve yöneticiler, bu zıt tanımın en güzel örnekleridirler. Bunlar inanç yoksullukları sebebi ile bilinç altlarında kutsalaştırıp, taptıkları, para hırsı, makam hırsı, şehvet ve şöhret hırsı, sebebi ile insan olarak itibarlarını bozuk para misali harcayıp, dünyada ehl-i Cehennem olduklarını kanıtlamaya girişmişlerdir. 

2-Allah’ın varlığı ve Allah’a karşı mesuliyet bilinciyle hareket etmek, bu bilinçle çalışmak, kazanmak, başlanılan işe besmele ile başlayıp, şükür ile nihayetlendirmek, bu bilinçle hareket edildiğinde kazancımızı bereketlendirir, doğru olmanın vermiş olduğu iç huzurla başarıya doğru ivme katederiz.

3-Helal ve haram‘ı gözetmek ve zulme meyl etmemek. Helal ve merhamet ile Abat olunurken, haram ve zulüm ile berbat olunur. Harama ve zulme müptela olanlar, helalden ve merhametten yüz çevirenler, huzura, berekete, hasret kalırlar.

4-Boş ve Şehvani işlerden uzak durmak ki; insanı alçaklık kompleksine sürükler. Bu vesileyle mutsuzlaştırır, umutsuzlaştırır, tatminsizleştirir.

5-Zayıflara, miskin ve fakirlere yardım etmek ki, sosyal adaletin dengesini korur, sevdirir, kıymetlendirir. Hem Allah katında hem kum nezdinde böyledir.

6-Cömert olmak ki, başarı merdivenlerini tek solukta çıkmanızı sağlayacak en etkili yoldur. Allah cömerdi sever ve  yüceltir.          

YORUM EKLE