BEYİN ÖNEMLİ

Bundan yaklaşık on yıl öncesine kadar belli bir yaştan sonra beynimizin değişmeyeceği, zekâmızın sabit kalacağı düşünülüyordu. Bir insan yedisinde neyse, yetmişinde de odur, huylu huyundan vazgeçmez gibi birçok atasözleri de vardır. Fakat yapılan çalışmalar sonucu bunun böyle olmadığı, değişen çevreye uyum sağlamak için hücre içindeki genetik materyalin, sürekli değişim gösterdiği ortaya çıktı. Beyinde var olan nöral bağlantılar gevşetildiğinde, yeni bağlantıların oluşturulduğu tespit edildi.
İnsan beyni yaklaşık 100 milyar nöron (sinir) hücresinden oluşan bir ağa sahip ve sürekli farklı tecrübeler, farklı duygular, farklı nöral bağlantılar yaratmakta. Hangi nöronun uyarıldığına bağlı olarak, bazı bağlantılar daha güçlü ve etkin olurken, başkaları daha zayıf kalabilmekte. Buna “nöroplastisite” ismi verilmiş. Nöroplastisite sayesinde istersek, çok daha farklı bir insan olabiliriz.
Bir alışkanlığınız var diyelim, örneğin yemekten sonra mutlaka bir sigara yakıyorsunuz. Siz bunu zamanla tekrarladıkça ve bundan keyif aldıkça, bu davranışınızı tetikleyen nöronlar arasındaki bağlantı güçleniyor. Bu nöral bağlantıların güçlenmesi ve gevşetilmesi işlemlerine nöroplastisite deniyor.
Rasyonalite, akıl ve duygusal direnç, aynı şekilde çalışmakta. Bunlar güçlendirilebilecek nöral bağlantılar. Herhangi bir zamanda, ne yaparsanız yapın, beyninizi fiziksel olarak daha iyi olmaya ayarlarsınız. Bu beyinde kurulu bir mekanizmadır, öz farkındalığa ve bilince sahip olunduğunda, hayat tecrübeleri zenginleşebilmekte. Örneğin temel matematikte başarısız olan ve kendisini umutsuz olarak kabul eden öğrenci matematik becerilerini geliştirmek için eğitime devam ederek, inanılmaz derecede karmaşık matematik denklemleri çözen “insan hesap makinesi” olarak ün sahibi olmuştur..
Ne kadar az önyargılı olursak, o kadar çok bu örnekleri belirlemede netleşir ve davranışlarımızı mantıklı olasılıklar üzerine dayandırabiliriz. Şu andaki paradigmaya uymayan fikirleri inkâr etme, doğası gereği beynin sol yarıküresinde olduğuna göre, inanç sistemine ne kadar çok bağlanırsak, kendimiz için o kadar az bilinçli seçimler yapabiliriz. Ama işleyişi gözlemlersek, farkındalığımızı genişletebilir ve özgür irademizi artırırız..
YORUM EKLE