Bir hikayemiz olmalı

Sağır sokakların arasına dalıp yürüdüm yalın ayak. Her soluk alışımda yeni yüzler gördüm, yeni insanlar tanıdım, yeni dostluklar edindim. Bazen bir şehirlerarası terminalde oturup avucumun arasına alarak yanaklarımı vedaları, bazende kavuşma anlarını izledim. Uzun bir yolculuğun bileti belkide yıllar önce kesilmişti. Yolculuğum esnasında cam kenarına düşerken başım, hayatım bir film şeridi gibi geçerken gözlerimin önünden, türküler eşlik ediyordu garipmi  garip o yoculuğuma...

Sıradan bir hayatı yaşamayı reddetiğimde 13 yaşımdaydım. Ve ben o günden sonra asla eski ben olamadım. Evet değerli okuyucularım bir hikâye inşa ediyorum ve siz kahramanısınız bu hikâyenin. Hepimiz bir telaş içerisindeyiz. Anlar, saniyeler dakikalar, saatler, günler, aylar ve yıllar durmaksızın akıyor. Hepimiz  hayallerimiz, hedeflerimiz,ideallerimiz uğruna bir mücadelenin içerisindeyiz. 

Kimimiz, zengin olmanın hayalleriyle, kimimiz filanca ülkede tatil yapmanın, kimimiz lüks bir aracın veya pahalı bir telefonun sahibi olma hayalleriyle çetin bir yolculukta düşe kalka, bir birimizi ite ite ilerliyoruz. Olmazsa olmazlarımız çoğaldı bu aralar. Vazgeçilmezlerimiz, uğruna öleceklerimiz çoğaldı, boşver gitsinlerimiz çoğaldı mesela. İtirazlarımız, sert çıkışlarımız hiç bitmedi mesela. Sahi sosyal medyadaki o süslü püslü dünyanın en mütavazi insan hallerimiz devam ediyormu.?  Bilmiyorum.


Geçen günlerdeki yazımda sizlere biraz sitem etmiştim değerli okuyucularım. Ama siz sevilmeyi, saygı gösterilmeyi, değer verilmeyi hakkeden büyük Türkiye ailesinin birer bireylerisiniz. Sizler herşeyin en güzeline en iyisine layık, nekadar kötülükler olsada şefkatini kaybetmeyen vicdanlı Türkiye milletisiniz. Gelin geçmişe bir sünger çekip bir an olsun düşünelim. Gelin iyiliklerde yarışalım. Kini nefreti, öfkeyi, kötü söz yerine. Sevgiyi, saygıyı, tahammül etmeyi, mutluluğu ve güzel sözlerin mimarı olalım. Bu hikâyeyi bir sonraki nesillerimize hediye olarak bırakalım. İnanın ki biz bunu başardığımızda bütün dünyanın gıpta ile baktığı bir ülke haline geliriz. 


Ülkemizin her bir tarafı kuşatılmış, hergün bir komşusunda savaşlar çıkmış, jeopolitik güç mücadelelerinin merkezi haline gelmiştir. Devletimiz hergün bir tuzağın içerisine çekilmek istenerek başta iç ve dış cephede ağır tehditlerle sınanmaktadır. Yeni bir gün olmuyorki uyandığımızda yeni meydan okumalarla karşı karşıyayız. 21.yy değişim ve dönüşümleri karşısında terörize edilmiş teknolojik gelişmeler ve sosyal medya mecraları ile Türk toplum değerleri, kültürel erozyona uğratılmaya çalışılmıştır. Aile yapısına saldırılmış beyinleri boşaltılmış fikirsiz, kişiliksiz, kimliksiksiz  gençlerin yetişmesine ön hazırlayan sinsi saldırılarla karşı karşıya bırakılmıştır. 

Bakınız Halep yıkılmadan önce moda şehriydi. Ama şimdi dönün bakın Halepten geriye ne kaldı. Eski hakimiyet havzalarımız ne hallere düştü. Bunun bir bezerini yaşamamak için vatanımıza ve milletimize sahip çıkalım. Bir birimizi sevelim, gündelik çıkar menfaat ve davranışlarımızdan vazgeçip, yeniden büyük Türkiye yolunda birbirimize sımsıkı sarılalım. 

Aksi takdirde pişmanlıklarla dolu bir yaşamın, acının, gözyaşının, geriye dönülemez uçurumların kayalıkları arasında ölüme terkedilmiş trajik bir sonla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olacaktır. İşte bu ağır tehdit karşısında büyük Türkiye milletinin bir hikâyesi olmalı. Bu hikâyede huzur,mutluluk, kardeşlik, sevgi, şefkat, merhamet, vicdan ve dostluk olmalı. Ve sizde bu hikâyenin kahramanları olmalısınız !.

 YUNUS KAÇMAZER

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ali Bal
Ali Bal - 2 yıl Önce

Harcanıyorsun küçük enişte