ATIN ÖLÜMÜ ARPADAN OLSUN DİYENLER CEHENNEM SİZE YURT OLSUN 

Üç kıtada birden çok millet ile bir arada huzurlu ve müreffeh bir şekilde yaşayan, himayelerindeki farklı etnik yapıda ve farklı dini guruplara karşı adaletle hükmeden bu Necip milletin, muntazam yapısını, dinine, diyanetine, değerlerine düşmanlaştırmak için ata sözü diye uydurulan bir vecize de “atın ölümü arpadan olsun” dur. Bu sözün telaffuzundaki tek hedef asırlardır Din-i Mübin-i İslam ile şereflenmesi sebebiyle islama sancaktarlık yapmış ve hala o gözle görülen milletimizin, gücünü aldığı İslam inancını ve Kuran-ı Azimuşşanı kılavuzluktan çıkartmaktır. Nitekim Azim olan Allah (cc)’lü günahtan sakınmamız için, peygamberleri ile indirdiği ayetler ışığında bizleri kesin ve net bir şekilde uyarmıştır. Bu şeytani fikrin mimarları bu söylemleri ile aslında Allah’ın bizlere haram kıldığı şeylere, kaçınmamız gereken yasaklara, asi kılmak üzere, hoşuna gidiyorsa mutlaka yap olacaksa ölüm sevdiğin şeyi yapmakla olsun şeklinde, bizim ibadetlerimizde, Yarabbim bizi baş başa bırakma diye kendisinden şikayetçi olduğumuz, nefislerimizin kölesi yapmayı amaçlıyorlar. Yani daha anlaşılır bir şekilde ifade etmek gerekirse; kadın ve erkek zevkine uy, zina yap, parayamı ihtiyacın var çal, yada kendini millete muhafazakar ve mütedeyin tanıtarak belediye başkanı ol, başında bulunduğun bütçeleri sen ye, akrabalarına yedirt, menfaatine peşkeş çek, yetim malı düşünme, mahkeme-i Kübra yı ve mizan terazisini düşünme şeklinde bilinç altından sübnilminal yöntemlerle yoldan çıkartıyorlar. Netice itibari ile bakıldığında bu hain güruhun ekmiş oldukları nifak toplumları mahsüllerini veriyor.

Nitekim toplumumuzun içerisinde bulunduğu zina Çıkmazı, helal haram, kavramındaki duyarsızlığı, ülke sathında Belediye başkanlarının, yardımcılarının, siyasi ilçe başkanlarının, üstdüzey bürokratların içerisinde bulundukları israf, savurganlık ve liyakatsizlikleri akıl almaz boyuttadır. Şikayet mercii olan, karar mercii olan millet, yukarıda örneğini verdiğimiz yöntemler sebebiyle Her şeyi kabullenmiş ve duruma karşı gösterilmesi gereken reaksiyonu göstermekten oldukça uzak durmaktadır. 

Oysa ki Allah Azze ve Celle bizi ayetleriyle şu şekilde uyarmakta : Hud Suresi, 88. ayet: Dedi ki: "Ey kavmim görüşünüz nedir söyler misiniz? Ya ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve O da beni Kendisi'nden güzel bir rızık ile rızıklandırmışsa? Ben, size yasakladığım şeylere (kendim sahiplenmek suretiyle) size aykırı düşmek istemiyorum. Benim istediğim, gücüm oranında yalnızca ıslah etmektir. Benim başarım ancak Allah iledir; O'na tevekkül ettim ve O'na içten yönelip-dönerim."

Yine Nebilerin serveri, Anam, Babam feda olsun Nur Muhammed  Mustafa (s.a.v)’ in bir hadisi şeriflerini "Huzeyfe (ra) anlatıyor: Herkes Resûlullah‘a (s.a.v) hep hayırdan sorardı, ben ise, birgün bana bulaşabilir korkusuyla, şerden sorardım. Bir seferinde aramızda şu konuşma geçti:-Ey Allah‘ın Resûlü, biliyorsun biz, bir câhiliye ve şer devri yaşadık. Allah bizi İslam gibi bir hayırla nimetlendirdi. Bu hayırdan sonra tekrar şer var mı?
(Efendimiz buyurdu:) -Evet var.
-Peki bu şerden sonra tekrar hayır var mı?
Efendimiz şu soruya "Evet var, fakat bunda bulanıklık var" cevabını verdi.Huzeyfe: -Ondaki bulanıklık da ne?
Efendimiz: -O zaman bir grup insan olacak, benim gösterdiğim yoldan ayrılıp bir başka yolda gidecek. Onların bazen iyi, bazen kötü olduklarını görürsün.
Huzeyfe: Peki bu hayırdan da sonra şer var mı?
Efendimiz: -Evet, bunlardan sonra Cehennem kapılarına çağıranlar olacak. Onlara kim uyarsa o uyanları Cehenneme atacaklar.Huzeyfe: -Ey Allah‘ın Resûlü, bunları (Cehenneme çağıranları) bize tavsif et (vasıflarını bildir). Peygamberimiz: -Onlar bizim derilerimizi taşırlar, bizim dilimizi konuşurlar.Huzeyfe: -Bu zamana yetişirsen bana ne yapmamı emredersin?Peygamberimiz: Müslümanların cemaatlerine ve imamlarına iltihak et (Onlara katıl).Huzeyfe: -O zaman onların ne cemaatleri ve ne de imamları mevcut değilse?Peygamberimiz: O takdirde mevcut olan bütün grupları terk et, öyle ki bir ağacın köküne dişlerinle tutunmuş olman (gibi ne kadar kötü şartlar içinde de olsan) ölüm sana gelinceye kadar öyle kal, (fakat gruplara karışma)." Bu hak ile batılı örneklendirildiğimiz yazımız dikkate alınması halinde İnşaAllah bundan sonraki süreçte, dinimizin ve değerlerimizin tahribatının önüne geçeceğini umut ediyorum.

Araştırmacı/Yazar
Memet Raşit KILIÇ…

YORUM EKLE