Hiç düşündünüz mü, yerelde ve genelde insanların hayatlarını şekillendirmekle mükellef bulunan, siyasi otorite için, yöneticiler seçilirken nakit ve vakit realitesine neden öncelik verilir, ya da neden hayatımızı belirleyen insanlar hassasiyetimizi gütmeyen, bizden olmayan, yaşadığımız yerlerde yaşamayan elit insanlar arasından seçiliyor? Seçmek zorunda bırakıldığımız elitist güruhun yönetiminde,İnsanlar maruz bırakıldıkları hile ve kurnazlıklar ile, ellerinden alınan haklarına karşı omuz silkip, dudak bükerek, söyledikleri, ne yapalım böyle gelmiş böyle gider, bal tutan parmağını yalar, şeklindeki zulmü meşrulaştıran söylemleri sebebiyle; heva ve hevesleri uğruna her türlü riyakarlığı, kendilerine meziyet edinmiş, (hayvanlar beni affetsin) bukalemun karakterli makam mevki müptelası kan emici Sülükler, dişlerini daha bir özgüvenle bileyip, yakalanmış oldukları ihtiras hastalığı sebebiyle, devlet malına, yetim malına göz dikip, zevki sefa sürerek, kamu zararına faaliyetlerini devam ettiriyorlar.
işte bu zalimler ihtirasları sebebiyle elitizim denilen kördüğüm ve amansız hastalıklarıyla Allah’ın hidayet yolunu beğenmez, körlüğü hidayete tercih ederler. İçerisinde bulundukları yaşayış şekilleri sırf zarar ve ziyandan ibarettir. Bu kişiler sapıklıkları zarar ve ziyanları sebebi ile vukuu bulan sıkıntı ve ızdırapları asla anlamazlar. Bu zalim kişilerin sevk ve idaresi altında bulunan bireylerin toplumların hep birden Allah’ın hidayetini bu körlüğe tercih edip, bu hilekar elitistlerin bulunmaz hint kumaşı olmadıkları realitesi ile, bunlara verilen desteklerini çekmeleri elzemdir. Nitekim; farkına varmakla yaşam standardı insanlığın hak ettiği haddeye ulaşacaktır. Biz insanlara dalalet, sapıklık, sıkıntı, ve ızdırapların manasını anlatmaya çalışırken, iktidar delisi, makam ve mevki müptelası elit ve çağdaş kapitalizmin savunucusu idareciler, onların zihinlerinde, ruhlarında, düşünce ve yaşayışlarında bir çok sapıklığı meşrulaştırmış ve onları bu yaşam tarzına alıştırmıştır.
Öyleki; bazen insanlar toplum ve kitleler maruz bırakıldıkları adaletsiz, tahammül edilemez yaşam standartlarının kaderleri, olduğuna inanmış, bunun aksini söyleyenler, şükürsüzlükle, nifak tohumu ekmekle suçlanır olmuş ve onları tahakküm altında tutan bir avuç elitist yöneticiyi, Allah’ın lütfu olarak görecek bir hezeyan içerisindedirler. İnsanlar maruz bırakıldıkları her türlü durumu, her türlü süzgeçten geçirir, ancak ilahi ölçütleri baz almazlar, bu hesabın sonunda vakti merhumu geldiğimde Çağdaş kapitalizmin varisleri tarafından nedenli sömürüldüklerini görüp, şaşkınlıkları ile yetineceklerdir. Maalesef mesele insan hayatı, özgürlükler, hak, adalet, yaşam hakkı, olsada, insanlar sistemli bir şekilde tahakküm altında tutuldukları, alıştırılmış sapıklıkların farkına varmaz, varsa bile geç olacağından, yuvarlandıkları zorluklara güç yettireceklerine inanmazlar.
Buna mukabil insanların çağdaş kapitalizmin evlatları olan elit idarecilerin, onlara yaptıkları telkinlerin tersine, kalp gözlerine hitap ettiğinde gerçeği görmeye, onu sevmeye ve gerçekle amel edip, Allah yolunda fikri ve fiili cihad edecek olurlarsa, kapitalizmin evlatları olan elit idareciler, gerek pratik, gerek teorik olarak insanların zihin ve kalplerinde Allah’ın hükümlerini uzaklaştırmaya var güçleriyle çalışmış ve onları bu realiteden uzak durmaya ciddi manada uğraş verseler bile muvaffak olamayacaklardır.
Meselenin bu denli zor olması, bizi fikri ve fiili mukabeleden alıkoymayacak, bilakis; daha dikkatli ve azimli kılacaktır.
Araştırmacı/Yazar
Memet Raşit KILIÇ.
HATİCE GÖNÜLTAŞ 4 Yıl Önce
Kesinlikle doğru olması gerektiği vukulari dile getirmişsin. Içimizde ki kanayan yara bunlar işte. Inaniyorumki pirincteki taşlar ayiklanacak.biz peygamber ümmeti, osman gazi torunlariyiz.
Ahmet Berat Taştan 4 Yıl Önce
Yürü be dayııııııı
fatih batur 4 Yıl Önce
tebrik ederim çok güzel açıklamışsınız sizin yazılarınızı sabırsızlıkla takip ediyorum. başarılar diliyorum. Allah sizin bu fedakar açıklamalarınız ve emeğiniz vesilesiyle milleti uyandırır inşAllah.