Sayın belediye başkanları sayın bürokratlar ve milletin emanet ettiği bütçeyi yöneten şahsiyetler, size nasihat etmeyi maksat edindik, başka bir beklentimiz yok. Kendi şahsımıza dair bir şey istemiş değiliz. Test etmek isterseniz buyrun deneyelim, Allah’ın emirlerine uyun milletin ihtiyaçları doğrultusunda hareket edin göreceksiniz ki karşınızda değil yanınızda olacağız. İnsanlığın yüz akı, yüce peygamberimiz, önderimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellem bizleri özellikle;
1-Birbirimizin elindekilerine göz dikmemeyi,
2-Kendimiz için münasip gördüğümüzü, mümin kardeşimiz içinde istemeyi,
3-Haksızlık karşısında dilsiz şeytan olmamak adına, hakkı haykırmayı,
4-Devlet malından bir hırka dahi aşıranın, Cennet yüzü göremeyeceği,
5-Her günahın af olabileceği, ancak kul hakkının mutlak suretle af olunmayacağı,
Hususunda Kuran-ı Azimuşan’ı delil göstererek, defaaten uyarmış olmasına karşın, devletin malının, makamın ve statünün vermiş olduğu gücü yöneticisi olduğunuz topluluklarda millete karşı sevgi ve muhabbeti artıracak faaliyetler içerisinde olmanız icap etmesine rağmen bir kısımlarınız bu uyarıları dikkate almayarak nefslerinin direktifleri doğrultusunda hareket etmek suretiyle tamahkarlık örneği teşkil eden devlet ve millet malına kast edip, insanların sizlerden utanmalarına ve nefret etmelerine vesile olduğunuza şahit oluyoruz.
Allah için milleti sevin ve haklarını gözetin. Nitekim bulunduğunuz makamlar istismar aracı değil, hizmet aracıdır. Sizler yönettiğiniz insanlardan üstün değilsiniz, üstünlük ancak takva ile vücut bulur. Buda kul hakkından sakınmakla mümkündür.
Nebi (sav) şöyle buyurmuşlardır. Allah için seven, Allah için nefret duyan, Allah için veren, Allah için hizmet eden kişi, imanını olgunlaştırmıştır.
Ancak iman ve güzel Amellerle sağlanan ve ibadetlerin en faziletlisi olduğu açıklanan sevgi, bazen şefkat, bazen adalet, bazen saygı, bazen maddi yardım, bazen aracılık, bazen ziyaret, bazen af, bazen sabır, bazen de uğurda fedakarlık şeklinde,yönetici olan kimselerin sahip olması gereken hasletlerdir. Müminin bir birini sevmesi Rabbimizin emridir. Bunun içinde ibadettir. Sizleri ibadet niteliğinde hizmet ve hakka riayetlerinizle sevgiyi manalandırmaya ve yüceltmeye davet ediyorum.
Hz. Ebû Hüreyre (r.a) bir rivayette şöyle anlatıyor. (Müminlerden bir toplulukla birlikte) Hz. Peygamberle beraberdim. Allah’ın Resulü (Cenneti vasfederken bize) şöyle buyurdular:
— Cennette, Yakut’tan sütunlar üzerinde kurulmuş olup, parlak yıldızlar gibi ışıklar saçan, kapılar (sahiplerine) açılmış Zebercedden (özel) daireler vardır. (Dinlemekte olan) müminler (ilgi ile) sordular:
— Ya Resulallah! Bu dairelere kimler yerleşecek? Allah’ın Resulü açıkladı:
— Allah için birbirlerini sevenler, Allah için (birleşerek) bir arada oturanlar ve Allah için birbirlerini ziyaret edenler yerleşecek.
Cenabı hak buyurduki:
“Ey inananlar, Allah’tan sakının ve dürüst kişilerle beraber olun”( Tevbe 119)
Şimdi sizler kendinizi çek edin bakalım. Allah ‘tan sakınıp, Allah’ın ve milletin sizi emanetçi kıldıklarına hakkı ile riayet edip, dürüst kişilerle bir arada bulunuyor ve vazifelileri bunlar arasından seçiyormusunuz? Maksadımız nasihat etmek, ediyoruz. Gerisi Allah’a havale edip tevekkül ile teslim olmak ki, ziyankarlığa karşı haykırışımızla gereğini yapıyoruz.
Gayret kuldan takdir Allah tan.
Araştırmacı/Yazar
Memet Raşit KILIÇ…