Kategoriler

BİZİM ATLAR SAHiBİNE GÖRE KİŞNEMİYOR

Bugün Türkiye‘de devletin başında gecesini gündüzüne katıp canı pahasına mücadele eden devlet başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğine rağmen, etrafındaki Dalkavuklar ve onun başarılarının gölgesine sığınıp, onun çalışmalarını istismar edenlerin ihtiras oyunları sebebi ile Ülkemizde en önemli devlet makamlarına, çok iyi idare edebilecek kalifiye yöneticiler tercih edilmeyerek israf ediliyorlar.

Bu cevherler layık oldukları makamlara getirmeyip, pasifize edildiklerinden, memlekete yarar sağlayamadan çürümeye mahkum ediliyorlar. Makamlarda layık olmayanların ellerinde olduğundan milletin menfaat ve yararı gözetilmemeksizin makamda bulunanın ihtiraslarına hizmet etmekten öteye yol kat edemiyorlar. At sahibine göre kişler atasözü maalesef yerini bulmadı. Bizim atlar, sahibine göre kişnemiyor. Bir çok devlet kurumunun başına kötü, beceriksiz, hoyrat, ve ihtiras hastası hokkabaz bireyler getirildiğinden, millet tembel, uyuşuk, korkak, hatta ahlak zayıflığına sürüklenmiş ve maruz bırakıldıkları fasık ve riya yollu politikalar sebebi ile  bu durumun kaderleri olduğuna inandırılmıştır. Bu hal; emanetin ehline teslim edilmemesi ile bir milletin kader ve neticenin nasıl değiştiğinin bir ispatıdır. Bir çoğumuzun bildiğini düşündüğüm meşhur bir hikaye paylaşacağım sizlerle: Araları kalın cam ile kaplı iki bölümlü bir kafesin bir yanına at, bir yanına it koymuşlar.

Beslenmeleri içinde, atın önüne et, itin önüne ot istiflemişler. Bir müddet sonra atın da, itin de açlıktan öldüğüne şahit olmuşlar. İkisinin de önünde ziyadesiyle yiyecek olduğu halde açlıktan ölmelerini sebebi  yiyeceklerini ters koymalarıdır. At eti, it otu yemez. Ata otu, ite eti sunmuş olsalardı şayet, her ikisi de gayet iyi beslenecek, verilen görevleri ziyadesiyle yerine getireceklerdi. Zıddı yapıldığı için yiyecekler de bir işe yaramadı. Dikkat buyurun kardeşlerim; ülkeleri yıkan en büyük etken, emanetin ehline verilmeyişidir. Bugün batıda işler ehline veriliyor ve onun için batı ayaktadır, dimdik durmakla beraber, bir çok medeniyete örnek teşkil etmektedir. Devletin makamlarını emanet edebileceğimiz kimselerde, emanet etmeden şu şartların aranması farzdır.


1–  Vatansever midir? Göreve geldiği zaman devlet hesabına mı çalışır, yoksa kendine, aile talukatına ve yanlışlarına mı çalışır?
2–  Ahlaklı mıdır? Devletin imkanlarını şahsına mı kullanmaya çalışır, milletin menfaatine mi sunar?
3–  İşe ehil midir? Sadece vatansever ve iyi niyetli olmak kafi gelmez.

Bunların yanı sıra, satılmamış, namuslu, kul hakını gözeten, işinin ehli insan göreve tayin edilmelidir. Nitekim Almanların bir atasözünde iyi niyetle keman çalınmaz deniliyor. Evet yalnız iyi niyet yetmez istismar edilmeme kapasitesine sahip olmak da icab eder. Maalesef makamlara yöneticiler seçilirken bu kısaslar gözetilmediği için, bugün ülke olarak iki yakamız bir araya gelmiyor. Ne mi oluyor dersiniz; rüşvet bir çok kamu kurumunda kol geziyor, vergi alır gibi rüşvet alıyorlar, çalışmadan kazanmak vs. Dahası ne kadar haysiyet kırıcı iş varsa  maalesef bu bünyede zuhur etti. Yalan, hille, riya ve aldatma sebebiyle piyasada bereket kalmadı. Okullarımız dahi  dava adamları yetiştiremiyorlar. Netice buyurun Covit-19 bu sebeple milyonlarca iş ve geçim sıkıntısı yaşayan insanımız peyda oldu. Kaygı, korku, toplumsal bir sorun haini aldı. Şimdi bu bereketsiz hastalığın teşhisi konulduğuna göre, tedavi için reçetenin dikkatle uygulanması hayati önem taşıdığından, işi ehline vermek elzemdir, ehline verilmeyen her vazife, deve dikeni olup, ülke insanının kalbine batar bunun sonu da helak ile neticelenir. Hala geç olmadığı kanısındayım. Ümmetin umut bağladığı bu Necip milletin kaderi, habis urlara teslim edilemeyecek kadar önemli ve mukaddes dir.

Araştırmacı/Yazar
Memet Raşit KILIÇ…

Yorumlar

Aliosman Karadağlı 4 Yıl Önce

Tüm Yorumlar