Çok kolay, hiç zorlanmadan;bir lokma bir hırka diyerek, lüksten, şatafattan, israftan uzak durun diyen;
Dinde zorlama yoktur diyerek; inançlara müdahaleyi engelleyen;
Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir diyen, bir dilim ekmeği bile komşusu ile paylaşmayı emreden dinden bize geriye ne kaldı? Bunu düşünün..
İşçinin alın teri kurumadan emeğinin karşılığını verin, diyerek emeğe saygıyı ön plana çıkaran;
İşi eşinize, dostunuza, akrabanıza, hemşehrinize değil, ehline verin, bilene verin diyerek; bilgiyi, liyakatı ön plana çıkaran dinden bize geriye ne kaldı?Bunu düşünün..
Kim diyor bunu, bu dinin yüce PEYGAMBERİ...
Bana bir harf öğretenin kölesi olurum diyerek, öğrenmeyi, öğretmeyi, ilime, bilime ve bilgiye saygıyı ön plana çıkaran;
Size taş atana gül atın diyerek; barışı, insan sevgisini, kardeşliği ön plana çıkaran dinden bize geriye ne kaldı?Bunu düşünün..
Cevap koskocaman bir HİÇ...
Ne mi yapalım?
Temsilde adaleti mutlaka sağlamamız lazım, dönüp geriye bir bakın bakalım; hangi devlet kurumunda, hangi belediyede, hangi sektörde bu adalet ilkesi işlemektedir?
İnsanları dünya görüşlerine göre, inançlarına göre, etnik ve mezheplerine göre ayırırsanız, ötekileştirirseniz meselenin geleceği nokta tamda burası;
KAN, GÖZYAŞI ve AYRIŞMA..
Şimdi hep birlikte düşünme ve kendimizi yeniden gözden geçirme vakti. Çok zor değil ha, bugün o gündür bence, hazır bu KORONA belasından dolayı düşünecek bolca zamanımız varken. Gelin hepimiz bir olalım ve özümüze dönelim ne dersiniz?
Tebrikler