Uzun tatiller ve çalışmadan zenginlikler !..

Bakın geride on günden fazla süren uzun bir tatil bıraktık.
Dolar almış başını gidiyor.
İşsizlik had safada.
Ekonomik kriz hepimizin belini bükmüş.
Ülke olarak inanılmaz bir krizin eşiğindeyiz.
Uzmanlar daha bu günler başlangıç, bu günleri arayacağız diyorlar.
Üretim yok.
Tarım yok.
İhracat yok.
Eğitim sistemimiz içler acısı.
İmkanı olanlar çocuklarını yurt dışında eğitiyor.
Hatta eğitimle kalmıyor mümkünse geri gelmemek üzere gönderiyorlar.
İyi de...
Bu topraklar kolay kazanılmadı.
26 Ağustoslarda, 18 Martlarda, kanlar boşuna mı döküldü.
Sınırlar boşuna mı çizildi.
Bayrak boşuna mı dikildi.
Elimizdeki değerlerin kıymetini bilmeliyiz.
Ülkemize ve değerlerimize sahip çıkmalıyız.
Ülke insanları olarak el birliği ile daha mürevveh, daha refah, daha huzurlu, daha güçlü bir ülke olmamız için hep birlikte aynı hedefler üzerine yoğunlaşmalıyız.
Mümkünse ülkemizde üretmeli, ülkemizde okumalı, ülkemizde marka değerler yaratmalıyız.
Ama işte ne yazık ki bütün bunları düşünürken de uzun tatillerden, boş vermişliklerden, vurdum duymazlıklardan kaçınmalıyız.
Aksi halde yazımızın başında söylemek istediğimiz gibi; çevresine, doğaya, insanlığa, vatanına, ailesine faydalı olamayan bir birey olarak yaşamaya devam ettiğimiz sürece önce bu topraklar uğruna kanlarını dökenlere ihanet etmiş oluruz.
Sonra her bir insanın bir kez şans bulduğu bu dünyaya gelme şansını çok kötü kullanarak göçüp gideceğiz…
Hepsi bu… 

YORUM EKLE